Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, devam eden küresel krize karşı bankalara ek yük
getirecek sistemik risk tedbiri için çalışma başlattı. Uzmanlara göre TL'deki
değer kaybı ve sermaye yeterlilik oranları bunda etkili oldu.
Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), geçtiğimiz günlerde "Sistemik Önemli
Bankalar Hakkında Yönetmelik Taslağı’nı kamuoyunun görüşüne açtı.
İlave çekirdek sermaye
Taslak,
sistemik önemli bankaların belirlenmesine, bu bankaların tampon olarak
bulundurmaları gereken ilave çekirdek sermaye ile tabi olacakları diğer
yükümlülükler ve bu sermayenin karşılanamaması halinde yapılacak işlemlere
ilişkin usul ve esasları kapsıyor. Taslağa göre 2016'dan itibaren bankalar risk
ağırlıklı varlıklarına göre 4 grupta incelemeye alınacak. Gruplamada bankaların
bir önceki yılın aralık ayı verileri kullanılacak.
Türkiye'de kullanılmadı
2008
Küresel Krizi ile beraber dünyada uygulanan sistemik risk tedbirleri,
Türkiye’de kullanılmamıştı.Ancak TL mevduattaki aşınma ve sermaye yeterlilik
oranlarındaki azalma BDDK’yı yeni tedbirler almaya yönlendirdi. Türkiye’deki
bankaların ortalama sermaye yeterlilik oranı, 2015 yılı Ağustos ayı itibariyle
14.8. Bu oran 2009 yılında yüzde 20,6, 2014 sonunda yüzde 16,3'tü.
Bankalara ek yük getirir
Taslakla
ilgili değerlendirme yapan Fatih Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölüm
Başkanı Doç. Dr. Eyüp Bastı, taslak yönetmelikteki '4. Grup'a sistemik önemi
fazla olan ya da büyük olmaları nedeniyle finansal sıkıntıya düştüklerinde
finansal sistemi sarsabilecek bankalar dahil edileceğini dile getirdi.Bastı,
sistemde önemi fazla olan bankaların ilave sermaye bulundurmasının isteneceğini
dile getirdi.
Risk karşılığı yükseldi
Bastı
ayrıca, sermaye yeterliliğindeki düşüşe döviz kurlarının artması ve yükselen
faizlerin sebep olduğunu belirtti. Döviz arttığında bankaların ayırması gereken
risk karşılığının arttığını, faizler artınca da satılmaya hazır menkullerinin
değerinin düştüğünü kaydetti.
Kırılma noktası olmasın
Eski Maliye Bakanı ve CHP Milletvekili Zekeriya Temizel, yüzde 14,8'lik sermaye
yeterlilik oranının çok düşük olduğunu ifade etti. Bu konuda bankalara
uyarılar yapmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Temizel, bankaların
Türkiye’de bir daha kırılma noktası olmaması gerektiğini vurguladı.
Tamponlar gevşemeli
Dün İstanbul'da, CEO Club toplantısında konuşan
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, şunları söyledi: "Gelecek
yıl Basel III'e başlayacağız; bilhassa sermaye yeterlilik rasyosu (SYR)
açısından yeni bir yük getirilmemesi için geçmişte sektöre getirilen
tamponların biraz gevşetilmesini istiyoruz” dedi.
Şirketlerden 100 çeşit masraf alıyorlar
Bu güne kadar daha çok bankalar ile bireysel tüketiciler
arasında yaşanan sorunların şirketleri de mağdur ettiği belirtildi.
Son zamanlarda bireysel tüketiciler kadar kurumların da bankalar
ile sorunlar yaşamaya başladığını belirten Avukat Cevat Kazma,
şirket hesaplarından farklı isimler altında 100’e yakın masraf alındığını
ve bu masrafların birçoğunun Yargıtay’ın verdiği karar ile geri
alınmasının mümkün olduğunu söyledi.
Denetim var ceza yok
Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı, 47 banka içindeki
34 mevduat bankasının 30’unun Tüketici Kanunu’na muhalefet ettikleri
gerekçesiyle denetlendiğini açıklamıştı. Bu denetlemelerin ceza
vermek için değil, bankalara rehberlik etmek için yapıldığı belirtilmişti.
Tüketici Kanunu’na muhalefet eden bankaların cezalandırılması
gerektiğini söyleyen Kazma, “Ortada bir kanun var ise buna uyulması
gerekiyor” dedi.
Davalar yüzde 25 arttı
Tüketicilerin en çok bankalar ile problem
yaşadığının altını çizen Cevat Kazma, Tüketici Hakem Heyetleri,
Tüketici Mahkemeleri ve Yargıtay’ın tüketici davalarına bakan
dairelerinde inanılmaz yoğunlukların yaşandığını söyledi. Bankalara
tüketiciler tarafından açılan dava sayısında da her yıl yaklaşık
yüzde 25 artış olduğunu ifade etti. Kazma, kredi dosya masraflarının
Yargıtay’ın emsal kararı çerçevesinde dava açılmadan ödenmesi
gerektiğini söyledi
Hasan Önal
0 yorum:
Yorum Gönder