Ülkemizde kayıtlı bulunan 647 bin 186 (*) kurumun kazancının
vergilendirmesinde beyan usulü kullanılmaktadır. Bu çerçevede yıllık kurumlar
vergisi beyannameleri, 1950’lerden beri nisan ayı (**) içerisinde Gelir
İdaresi’ne verilmektedir. Diğer taraftan beyannameler yaklaşık 10 yıldır,
e-beyanname programı kullanılarak internet ortamında verilmektedir. Aradan 10
yıl süre geçmesine rağmen, hâlâ e-beyanname programının kullanılmasında ve
kurumlar vergisi beyannamenin hazırlanmasına ciddi aksaklıklar bulunmaktadır.
Kurumlar Vergisi beyannamesi özelinde gözlemlediğimiz aksaklıklar ile sistemi
iyileştirebilecek önerilerimiz aşağıda açıklanmıştır.
Sistemdeki aksaklıklar ve öneriler:
• Bilanço, gelir tablosunun şekli gözden geçirilmelidir.
Toplamlar ve detaylar cetvel kullanılmadan sağlıklı bir şekilde okunamamaktadır.
Mevcut görünümü düzeltmek için toplamların koyu ve / veya büyük harflerle
yazılması veya tablolara çizgiler vb. eklenmesi uygun olacaktır.
• Bilanço ve gelir tablosundaki dipnotların giriş yöntemi
değiştirilmelidir. Metin olarak girilen bu alan son derece karışık bir görüntü
arz etmektedir. Üstelik dipnotların böylesine karışık bir şekilde girilmesi,
girilen bilgilerin idare tarafından etkin bir şekilde kullanılmasına da engel
olmaktadır. Bu nedenle metin girişi yerine dipnotlar “boşluk doldurma” veya
seçmeli şekilde girilmelidir.
• Bazı bilgiler hem dipnotlarda, hem de eklerde mükerrer
olarak girilmektedir. Örneğin yabancı para pozisyon bilgisi hem dipnotlarda hem
de ek formda mevcuttur. Bunun gibi olan mükerrer olarak girilen bilgiler
elimine edilmeli, bilgi girişi tek bir aşamada yapılmalıdır.
• Beyanname ve eklerinin çıktıları kağıt israfını artıcı
niteliktedir. Beyannameden çıktı alınmak istendiğinde, beyanname hacmi 10-20
sayfa arasında olmaktadır. Kâğıt israfını azaltmak amacıyla, beyannamenin
kısaltılmasına ilişkin çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca dileyen kişilerin
beyannamenin ana kısmı ile bilanço, gelir tablosu, transfer fiyatlandırması
gibi ekleri ayrıca döktürebilmesi de sağlanmalıdır.
• Beyannamelerin çıktılarının görünümü iyi değildir.
Beyanname çıktısında bir dağınıklık dikkat çekmektedir. Beyanname çıktısının
iyileştirmesine dönük olarak uzman grafikerlere çalışma yaptırılabilir.
• Beyannamelerde manuel girişlerin azaltılması gerekir.
Beyannamelerde, önceki yıl verileri de dahil olmak üzere, bütün veriler manuel
olarak girilmektedir. Önceki yıl bilanço ve gelir tablosu verileri, esasen
Gelir İdaresi sisteminde mevcuttur. Bu nedenle beyanname girilirken sistemde
mevcut bilgilerin otomatik olarak cari beyannameye taşınması sağlanmalı, ancak
bu bilgilerde bir değişikli bulunması halinde, buna ilişkin değişiklikler
girilebilmelidir.
• Nisan başında versiyon güncellemesi uygulaması son
bulmalıdır. Her yıl nisan ayı başında, 1 Nisan sürprizi yapılarak kurumlar
vergisi e-beyanname versiyonu güncellenmektedir. Versiyon güncellendiği zaman,
önceden girilmiş fakat İnternet vergi dairesine gönderilmemiş beyannamelerin
gelir idaresine gönderilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle “Nisan başında
kurumlar vergisi beyannamesinin güncellenmesi” uygulamasının daha erken
dönemlerde yapılması uygun olacaktır.
• Beyannamenin giriş süresi kısaltılmalıdır. Beyannamenin
girilmesi ortalama bir mükellefte asgari 3- 4 saat arasında bir zaman
almaktadır. Üstelik bu süreye bilgilerin temin edilmesine dönük ön hazırlık
çalışmaları da dahil değildir. Beyanname hazırlanma süresinin azaltılması
gerekir.
• Kullanıcıların girişte ara vermesine imkân sağlanmalıdır.
Kurumlar vergisi beyannamesinin girilmesine başlandığında, asgari bazı
bilgileri girmeden sistem kayıt yapmaya ve çıkmaya izin vermemektedir. Bu
uygulamanın gözden geçirilmesinde yarar bulunmaktadır.
• Anlamsız detaylar kaldırılmalıdır. Kanunen Kabul Edilmeyen
Giderler (KKEG), kâr dağıtım tablosu, döviz pozisyonu bilgisi gibi bilgilerin
girişinde, TL’den sonra 4 hane yazılmaktadır. Başka bir ifade ile Türk
Lirasında en küçük birim kuruş olmasına rağmen, buradaki bilgi girişinde
kuruşun yüzde 1’ini içerir detay bilgi istenmektedir. Anlamsız olan bu gösterim
görüntü kirliliği yaratmaktadır.
• Değişiklikler önceden bildirilmelidir. Beyannamelerde
yapılacak değişikliklerin önceden kamuoyunun bilgisine sunulması uygun
olacaktır. Böylece, meslek mensupları ve bilgisayar yazılımcıları muhasebe
sisteminin uyumlaştırmasına dönük çalışmaları yapılabilecektir.
• Dövizli bilanço ve gelir tablosu verileri de beyannameye
girilebilmelidir. Mevzuatla bazı mükellefl erin dövizli defter tutması
mümkündür. Mevcut uygulamada dövizli defter tutanlar bilanço eklerini Türk para
birimine göre hazırlamaktadırlar. Bu durumda, İdareye sunulan rakamlarla, resmi
defterlerde yazan rakamlar birbirinden farklı olmaktadır. Bu nedenle dövizli
defter tutanların, bilanço ve gelir tablolarının orijinal para birimi ile
gösterilmesine de imkan verilmelidir.
Sonuç:
Kurumlar vergisi beyannamesinin içeriği Maliye Bakanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenmektedir. Yapılan değişikliklerle,
Maliye Bakanlığı daha fazla bilgiyi kurumlar vergisi beyannamesi yoluyla
almaktadır. Öte yandan bu beyannamelerin hazırlanması da ciddi emek
harcanmasına ve strese yol açmaktadır.
Yazımızda belirtilen iyileştirmelerin yapılması, e-beyanname
programının kullanılmasının etkinliğini artıracak, kullanıcılar daha az zaman
harcayarak beyannameleri daha sağlıklı bir şekilde hazırlayabilecek, datalar
daha etkin kullanabilecektir.
Sayıları yüzbinlerle ifade edilen meslek mensubu ve diğer
kişiler tarafından kullanılan bu yazılımda ortaya çıkan aksaklıklar hiç
şüphesiz bu yazıda belirtilenlerle sınırlı değildir. İdarenin ve
programcıların, kullanıcıların görüşlerini dikkate alarak yazılımı
güncellemesi, hataları, problemleri ve gereksiz emek israfını asgariye
indirecektir. Böylece beyannamelerin hazırlanmasında ve vergilerin
toplanmasında gereksiz emek kullanımının önüne geçilecek ve “vergilendirmede
basitlik” ilkesine uygun bir şekilde hareket edilmiş olacaktır.
(*) Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 26/06/2015 tarihli basın
açıklaması.
(**) Özel hesap dönemini kullananlar, hesap döneminin
kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın 25’ine kadar verirler.
Dr. Celal Çelik
0 yorum:
Yorum Gönder