29 Mayıs 2017 Pazartesi

Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle İlgili 7020 Sayılı Kanun’un Getirdikleri

27 Mayıs 2017 tarihinde 30078 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair 7020 sayılı Kanun",19 Ağustos 2016'da yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kapsamına giren alacak türleri ve alacaklı idareler esas alınarak, bu idarelerin 31 Mart 2017 tarihine kadar olan kesinleşmiş alacaklarını yapılandırıyor.
Daha önceki yapılandırma kapsamında başvuru yapamamış borçlulara da yeni bir imkan tanınıyor. Ancak yapılandırmadan yararlanan ve taksit ödemeleri devam edenlerin yapılandırılan borçları kapsam dışında tutuluyor.
Teklifle, 31 Mart 2017 dikkate alınarak, belirlenen vergiler, gümrük vergileri, vergi cezaları, bazı idari para cezaları, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi feri alacaklar yapılandırma kapsamına alınıyor.
Ayrıca Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip ve tahsil edilen bazı alacaklar ile belediyelerin su, atık su ve katı atık gibi alacakları da kapsama dahil ediliyor.
YAPILANDIRMANIN KAPSAMI
1)   Maliye Bakanlığınca tahsil edilen,
a) Vergi Usul Kanunu kapsamına giren, 31 Mart 2017 tarihi de dahil bundan önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri ile gecikme zamları (gelir ve kurumlar vergisine mahsuben 2017'de ödenmesi gereken geçici vergi ile 2017 yılında ödenmesi gereken gelir vergisi ikinci taksitleri hariç),
b)  2017'ye ilişkin olarak 31 Mart 2017'den önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri ile gecikme zamları (2017 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç),
c)  31 Mart 2017'den önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları.
2)  31 Mart 2017'den önce Askerlik Kanunu, Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, Milletvekili Seçimi Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu, Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, Karayolu Taşıma Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu, Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezaları.
3) Bunların dışında kalan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen, bazı istisnalar hariç Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için ulaşan amme alacakları dahil olmak üzere asli ve fer’i amme alacakları.
4)  Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri ile gecikme zammı alacakları. 
5)   SGK'ya bağlı tahsil dairelerince takip edilen, tahakkuk ettiği halde ödenmemiş 2017 yılı Mart ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi, yaşlılık aylığı, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre ödenmesi gereken 2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin sosyal güvenlik destek primi, Mart 2017 sonuna kadar bitirilen özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapıların ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bütün bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları.
a)  31 Mart 2017 tarihine kadar işlenen fiillere ilişkin idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
b)  Mart 2017 ve önceki aylara ilişkin damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları,
c)  İş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları.
6)  İl özel idarelerinin, takip edilen ve vadesi 31 Mart 2017'den önce olduğu halde bu düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş asli ve fer'i amme alacakları (İdari para cezaları ve özel idare payı hariç).
7)   Belediyelerin, 31 Mart 2017'den önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi, 2017 yılına ilişkin tahakkuk eden emlak vergisi ile işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi hariç 2017'ye ilişkin olarak tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, bunların dışında kalan ödenmemiş bulunan asli ve feri amme alacakları.
a)  Belediye Gelirleri Kanunu'na göre tahsili gereken ve vadesi 31 Mart 2017 tarihinden önce olduğu halde bu düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer'i alacakları,
b)  Belediyelerin su abonelerinden olan ve vadesi 31 Mart 2017 tarihinden önce olduğu halde ödenmeyen su, atık su ve katı atık ücreti alacakları,
c)  Büyükşehir belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ve bunlara bağlı feri alacakları,
d)  İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin ödenmemiş su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer'i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil) alacakları.
8)   Bu düzenlemede belirtilen diğer alacaklardan kesinleşmiş olup, bu düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde, ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar,
Bu Kanunun kapsamını oluşturmaktadır.
Bu Kanunun ilgili maddelerinde başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak koşulu ile bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
1)    30.06.2017 (tarihi dahil) bu tarihe kadar ilgili idareye başvurmaları,
2)  Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, Maliye Bakanlığına, İl Özel İdarelerine ve Belediyelere bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31 Temmuz 2017 tarihine kadar (bu tarih dahil), Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31 Ağustos 2017 tarihine kadar (bu tarih dahil) diğer taksitlerini ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler halinde 18 eşit taksitte ödemeleri,
şarttır.

Devamını Oku…

18 Mayıs 2017 Perşembe

Serbest Meslek Kazancı Elde Edenlere Mahkemeden Güzel Haber


Son zamanlarda Doktor, Avukat, Mali Müşavir gibi serbest meslek kazancı elde edenlere Vergi Müfettişleri odaların belirlediği tarifenin altında kazanç elde edemeyeceklerine yönelik vergi inceleme raporları düzenlemekte, vergi tarhiyatı yapmakta ve ceza kesmektedir. Bu tür meslekleri yapıp serbest meslek kazançları elde edenler her zaman odaların belirlediği tarifeden hizmet verememekte, tarifenin altında makbuz kesebilmektedir. 

06.03.3017 tarihli İstanbul 8. Vergi Mahkemesi'nin 2016/480 Esas ve 2017/457 Karar numaralı Kararında, Vergi Mahkemesi, Serbest Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik (SMMM) hizmeti karşılığında müşterilerinden asgari ücret tarifesinin altında ücret alarak serbest meslek makbuzu düzenlediği tespit edilen ve düzenlenen serbest meslek makbuzları toplam tutarı ile asgari ücret tarifesine göre alınması gereken ücret tutarları toplamı arasındaki farktan hareketle adına düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden dava açan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirin (SMMM) davasını aşağıda ele alacağımız gerekçe ile kabul etmiş ve tarhiyatlar ile kesilen cezaları kaldırmıştır. 

KDV Kanunu'nun 27/5 Maddesi uyarınca da, serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamaz.

Bilindiği gibi, VUK’un 3/B Maddesine göre, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.  

Serbest meslek kazancı elde eden serbest meslek erbabının kazanç miktarı konusunda normal ve mutad olan durum, serbest meslek erbabının düzenlemiş olduğu ve defterlerine kaydettiği serbest meslek makbuzlarında yazılı olan miktarda kazanç elde etmesidir. Düzenlenen serbest meslek makbuzlarında yazılı olan tutarın haricinde kazanç elde edilmiş olduğunun kabul edilebilmesi için, idarenin vergi inceleme yetkisini kullanarak, gerektiğinde ilgili kişilerin de ifadeleri alınmak suretiyle davacının defter ve belgelerine göre daha fazla kazanç elde ettiğini somut ve inandırıcı delillere dayandırılmak suretiyle tereddüte mahal bırakmayacak biçimde ortaya koymak suretiyle ispat etmesi gerekmektedir. Dolayısı ile mükelleflerin defter ve belgelerine göre daha fazla kazanç elde ettiği konusunda ispat yükü idareye aittir. 

VUK 134’üncü maddesi uyarınca vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, tespit edilmesi ve sağlamasıdır. Bu halde, serbest meslek erbabının verdiği muhasebe hizmeti karşılığında almış olduğuücrete ilişkin eksik tutarda serbest meslek makbuzu düzenlemek suretiyle kayıt ve beyan dışı bıraktığı bir hasılatının bulunup bulunmadığının hukuki, somut ve inandırıcı delillere dayanılarak açık ve tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulması gerekirken, davacının hizmet verdiği müşterilerden serbest muhasebeci ve mali müşavirler için belirlenen asgari ücret tarifesinde yer alan tutarlar kadar ücret aldığı halde, asgari ücretin altında belge düzenlediği varsayımına dayalı olarak tespit edilen hasılat üzerinden davacı adına salınan dava konusu vergi ziyaı cezalı KDV’de hukuka uyarlık bulunmamaktadır. 

Serbest meslek erbabının, serbest muhasebeci ve mali müşavirler için belirlenen asgari ücret tarifesinin altında belge düzenlenmiş olması bağlı olduğu meslek kuruluşu ile kendisi arasındaki hukuki durumu ( disiplin cezası verme vs.) etkilemekte olup, vergi kanunları karşısındaki hukuki durumu etkilememektedir.  

Vergi Mahkemesi kararı sadece bu davanın sonucu bakımından değil, emsal bedele/tarifeye atıfta bulunmadan önce vergi incelemesinin tam olarak eksiksiz bir biçimde ve gerçeği yansıtacak şekilde somut delillerin ortaya konularak yapılması gerektiğini söylemesi bakımından da önemlidir. 

Burada tarifeye atıfta bulunarak vergi inceleme raporu düzenlenmesi olayın kolayına kaçmak gibi bir sonuç doğurmaktadır, ancak Vergi Mahkemesi bunu kabul etmemektedir. Vergi Mahkemesi kararı piyasa gerçeğini dikkate alan bir karar olmuştur. Maalesef uygulamada odaların belirlediği ücretler her zaman alınamamaktadır. Şüphesiz ki, Doktor, Avukat, SMMM gibi bütün meslek erbapları daha fazla kazanmak ister. Fakat, her zaman bu mümkün olmayabiliyor. Mahkeme de kararında bunu ifade etmiştir ve çok yerinde bir karar olmuştur. 


Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ekremoncu/0325/

Devamını Oku…