25 Ekim 2016 Salı

6736 Sayılı Vergi Af Yasası Gereğince Matrah Arttırımı Yapanlar Özel Esaslardan Genel Esaslara Alınmalıdır

Bilindiği üzere, 6736 sayılı  yasa,  bazı alacakların yeniden yapılandırılasına ilişkin  önemli  hükümler içermektedir.  Söz konusu yasa 19/8/2016 gün ve 29806 sayılı  Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu  yasanın  5.maddesi  matrah ve vergi artırımına ilişkin  hükümleri  içermektedir.  Buna göre 2011 ilâ 2015 takvim yılları için   gerçek  veya tüzel kişiler veya potansiyel  mükellefler  matrah ve vergi artırımından  yararlanabileceklerdir.  Matrah  ve vergi  artırımı kısaca  şu avantajları mükelleflere  sağlamaktadır:

1) 
Vergi incelemesinden  kurtulabilmek,

2) 
Özel esaslardan  çıkıp genel esaslara geçebilmek

3) 
2011 ilâ 2015 yılları için  herhangi bir vergi incelemesine tabi olmamak

4) 
Devam eden  vergi incelemelerinden  kurtulabilmek

31 Ekim 2016 tarihine kadar Yeni vergi affı yasasıyla ilgili müracaatların yapılarak, vergi dairesine ilgili dilekçe ile başvurulması gerekmektedir. Her mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesi baz alınarak buna göre ya elektronik ortamda veya klasik olarak yayınlanacak standart başvuru dilekçeleri ile yasadan faydalanılması gerekmektedir.

6736 sayılı yasanın 5.maddesi hükmüne göre;


1-
Gelir ve Kurumlar vergisi yönünden 2011 ila  2015 yılları için matrah arttırımı yapanlar bu yıllarla ilgili vergi incelemesine tabi olmazlar. Özel esaslar diye tanımladığımız “Kara listeye girenler” kullanım ve düzenleme açısından Özel esaslardan genel esaslara geçebilir.

2-
Matrah ve vergi arttırımı müracaatları gerçek veya tüzel kişiliğin bağlı bulunduğu vergi dairesine yapılacaktır. Müracaatlarda standart dilekçe veya 3568 sayılı yasaya göre meslek mensupları kanalıyla elektronik ortamda VEDOP sistemi üzerinden şifre ve parola ile gerçekleştirilecektir. Gerçekleştirme sonucunda tahakkuk fişleri her vergi türü ve yılı ve dönemi için çıkarılacaktır. 

3-
İşini terk eden  mükellefler veya resen  terk yoluyla  faaliyeti kapalı  gözüken mükellefler elektronik ortamda beyanname verme zorunlulukları yoksa  bu mükellefler kağıt ortamında  matrah  artırımında bulunabilirler.  

4-
Matrah ve vergi  arttırımı yapan mükellefler 2011 ila 2015 arası defter kayıt ve belgelerini 5 yıllık saklama ve ibraz süreleri içerisinde saklayacaklardır. Matrah  ve vergi arttırımı yapılan defter ve belgeler arşivde saklanacaktır. Başka bir ifade ile çöpe yollanmayacaktır. 

5-
Matrah ve vergi arttırımı yapan mükellefler VUK 359 mad. kapsamında bir suça maruz kalmış iseler, kendileri hakkında sahte fatura düzenleme VİR mevcut ise bu durumda yapılan matrah arttırımı vergi dairesince düzeltme fişi ile düzeltilir. Tahakkuk işlemleri terkin edilir. Mükellefin buna karşı vergi mahkemesinde dava açma olanağı mevcuttur. Çünkü mükellefin bilgisi dışında karşıdan vergi tekniği raporuna istinaden bazen bu konuda kamu davası açılmış olabilir. Veya mükellefin tarh ve işlem dosyasında bilgisi dışında düzenleyici VTR olabilir. 

6-
Artırılan matrah  tutarları, yasada yer alan  minimum matrah  tutarlarından  düşük olamayacaktır.  

7-
Defter kayıt  ve belgeleri yok edenler veya defter  sahifelerini yok ederek yerine  başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl  veya suretlerini tamamen veya kısmen  sahte olarak düzenleyenler  matrah/vergi artırım  hükümlerinden  yararlanmayacaklardır.  

8-
Özel esaslardan çıkabilmek için mutlak surette 2011-2015 yılları için KDV matrah arttırımı da yapılmalıdır. Bu örnekte mükellefin hangi yıl için özel esaslarda gözüküyor ise sadece o yıl örneğin; 2015 yılı matrah arttırımı yapılmalıdır.
9-Mükelleflerin matrah arttırımı yaptığı yıllarla ilgili sahte fatura kullanımı veya düzenlenmesi gibi fiilleri mevcut ise idare bu durumu tespit etmeden VİR düzenlemeden matrah arttırımının yapılması halinde vergi suçu ortadan kalkar. Başka bir ifade ile vergi incelemesi henüz yapılmadığı için vergi müfettişi Cumhuriyet Savcılığı nezdinde VUK mad. 359 hükmüne göre suç duyurusunda bulunamayacaktır. Yasanın yürürlüğe girmesinden yani 19/8/2016 tarihinden  önce  devam eden vergi incelemelerinin kısa zamanda sonuçlandırılarak rapora bağlanması zorunludur. Yasaya göre bu gibi incelemelerin 30 gün içinde sonuçlandırılması gerekecektir.(mad. 5/7 ) Yine yasanın yayınlandığı tarihi izleyen ay başından itibaren 30 gün içerisinde neticelendirilemeyen vergi incelemeleri kadük olur. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma istemleri dikkate alınmaz. 

10-
213 sayılı VUK mad. 359/b fıkrasındaki defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sayfalarını yok ederek yerine başka yaprak koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler bu maddenin bir, iki ve üç fıkra hükümlerinden faydalanamazlar. Bu konuda ayrıca idarede vergi inceleme raporu (VİR) mevcut olması zorunludur.

11-
Evvelce sahte fatura kullanımı nedeni ile Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında dava açılmış mükellefler açısından bunların önceden yapılmış cezalı tarhiyatları nedeni ile vergi mahkemesindeki devam eden davaları iş bu af yasasının mad. 3 hükmüne göre davalardan vazgeçilip yasada belirtilen süreler içinde ödemeleri yapılmalıdır. Yapılan ödemeler ile yasadan yararlandığına ilişkin mükellefin bütün belge ve bilgileri Asliye Ceza Mahkemesine sunulması ve ödemelerin tümüyle gerçekleştiğini ceza dosyasına ibraz etmesi yararlı olacaktır. Çünkü, Asliye ceza Mahkemesindeki dosyayla Vergi Mahkemesindeki sonuçlanan af yasası kaynaklı ilişkiler irtibatlandırılmalıdır. 

12-
Sonuç olarak, yürürlüğe giren 6736 sayılı af yasasına göre sahte belge kullananlar matrah ve vergi arttırımından faydalanabilecektir. Ancak, vergi yasaları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz zorunluluğu bulunan defter kayıt ve belgeleri yok edenler, defter sayfalarını yok ederek yerine başka yaprak koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar, belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak tanzim edenler matrah ve vergi arttırımından yararlanamazlar. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi bu konuda idarenin elinde mutlak surette VTR bulunması zorunludur. 

13-
Mükelleflerin  artırdıkları  tutarlar;

       a. 
İnceleme sonucu ulaşılan  matrah farkından  az ise, aradaki fark üzerinden   mükellef hakkında  vergi tarhiyatı yapılır.  Ancak, mükellefin talep etmesi halinde  bu kanunun inceleme ve tarhiyat  safhasında bulunan  işlemler  başlıklı  4.maddesindeki  hükümlerden  yararlanarak  ödeme yapabilirler.

       b. 
İnceleme sonucu  erişilen matrah  farkından  daha çok  veya eşit ise,  mükellef hakkında ayrıca vergi  tarhiyatı yapılmaz.  Ve ceza uygulanmaz. 

14-
Matrah  ve vergi artırımı 31.10.2016 tarihine kadar  yapılmalıdır.  Bu  sürenin   yaklaşması dolayısıyla ve yasanın   yürürlüğe girdiği  19.8.2016 tarihi  dikkate alındığında ve araya  kurban bayramının  girmesi  nedeniyle  yaklaşık  2 hafta gibi  bir süre  boşa geçmiştir.  Dolayısıyla  Maliye Bakanlığının  bu  durumu  dikkate alıp 6736 sayılı yasanın 2,3,4,5 md hükümlerini 30 KASIM 2016 tarihine kadar  UZATMASINDA yarar görülmektedir.  Çünkü gerek  mali müşavirler, gerekse  vergi mükellefleri  bu  zaman  zarfında işlerini  tam  anlamıyla bitirememiştir.  Diğer yandan  vergi  idaresi  ve özverili çalışan  personeli  yasanın  uygulaması  ile ilgili  süre açısından  sıkışmış  durumdadır.


Mustafa Alpaslan

Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/mustafaalpaslan/0281/

Devamını Oku…

11 Ekim 2016 Salı

Vergi Daireleri Resen Terk İşlemini Neden Yapmamakta Israr Eder?

Uygulamada resen terk işlemleri vergi daireleri tarafından zamanında yerine getirilmesi gereken önemli bir konudur. Resen terk uygulaması, vergi daireleri tarafından zamanında yerine getirilmediğini sıklıkla görmekteyiz. Esasında bir mükellefin üst üste iki dönem aylık KDV beyannamesini vermemesi halinde bu uygulama vergi daireleri tarafından otomatik olarak yerine getirilecektir. Üst üste verilmeyen beyannameler nedeniyle bazen 1 veya 2 yıl hatta 3 yıl için mükelleflere astronomik rakamlara varan özel usulsüzlük cezaları kesilerek tebliğ edilmektedir. 

Yaşanan bir olayda 5 yıldır gayri faal olan bir limited şirketi yaklaşık 125.000.00 TL özel usulsüzlük cezası kesildiği, bu cezaların 5 yıl için KDV , muhtasar , kurum , kurum geçici, BA-BS formları , yıllık bildirimler verilmediği iddialarıyla yaklaşık 125.000.00 TL özel usulsüzlük cezası tarh ve tebliğ edilmiştir. 

Burada sorun kimde ? 

Vergi daireleri kendilerine verilen görevleri noksansız olarak yerine getirme ve mükellefin resen terk sistemine göre vergi kaydını kapatmak zorundadır. bu zorunluluk 213 sayılı VUK’un 160 md. amir hükmü olup, konuyla ilgili olarak yayımlanan resen terk iç genelgesi de ayrı bir yan düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. İkinci mevzuat mahiyeti taşıyan, 21.12.2004 gün ve 2004/13 sayılı resen terk iç genelgesi doğru bir şekilde uygulandığı takdirde hiçbir mükellefin mağdur olması söz konusu olamaz.  

Vergi hukuku uygulamasında ikincil mevzuat mahiyeti taşıyan tüzük , yönetmelik, iç genelgeler, muktezalar önemli bir hukuki yardımcı kaynaklardır. Vergi uygulamasının giderek karmaşık ve kompleks bir yapı alması dolayısıyla gerek uygulayıcılar , gerek mali müşavirler ve gerekse Maliye Bakanlığı gelir uzmanları tereddüt yaşamaktadırlar. Çoğu zaman bilinen bir malum konuda dahi vergiciler arasında birkaç farklı görüş ortaya çıkarak yorum yapılabilmektedir. Geldiğimiz noktada idarenin 20-30 yıldır süren belli problemleri artık bir çözüme kavuşturması zorunlu hale gelmiştir. 

Sonuç olarak, üst üste 2 dönem KDV beyannamesi vermeyen bir mükellef için vergi dairesi derhal yoklama yapıp , bu fişe göre VEDOP ekran kaydını resen terk sistemine göre kapatması şarttır. Aylık KDV , muhtasar, geçici vergi beyannamelerinin verilmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezaları fahiş meblağlara erişmektedir. Aynı durum BA-BS formları açısından da geçerlidir. Gelir idaresi başkanlığının her yıl yayınladığı yıllık faaliyet raporlarında artık bu konulara da yer verip “resen terk sistemi” ni daha aktif hale getirip uygulaması artık kaçınılmaz bir hal almıştır. 

Yargıya intikal eden benzeri bir ihtilaf hakkında İzmir 3.Vergi Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar çok anlamlıdır. Kararın hüküm fıkrasında kısa şöyle denilmektedir; 

“Vergi Usul Kanunu ve bu Kanun’un verdiği yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen İç Genelgeye uygun hareket etmeyen davalı idarenin, resen terk işlemini zamanında yapmaması nedeniyle …..  dönem beyannamelerini dönemlerinde faal olmadığı halde mükellefiyet kaydı ve terkin işlemleri yapılmaması sonucu davacı adına elektronik ortamda bildirim ve beyanname vermemesinden dolayı 213 sayılı yasanın mükerrer 355. Maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”[1]

Görüldüğü gibi idare üst üste 2 ay KDV beyannamesini vermeyen mükellefin vergi kaydını kapatmak zorundadır. Daha sonra mükellefin işe başladığı tespit edilmesi halinde yeniden vergi kaydının açılması gerekecektir. [2]

[1] İzmir 3.Vergi Mahkemesi’nin vermiş olduğu 02.12.2014 gün ve E: 2014/37 – K: 2014/1927 sayılı karar

[2] ALPASLAN Nazlı Gaye, Vergi İhtilafları ile İlgili Makale, Yorum ve İncelemeler, İzmir-2015  S: 45





Devamını Oku…

7 Ekim 2016 Cuma

Düzeltme Beyannamelerinden Damga Vergisi Alınmayacak

1 - GİRİŞ

Bilindiği üzere, 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla[1] 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun[2] bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Söz konusu değişikliklerin uygulamasına ilişkin Maliye Bakanlığı, 60 Seri No.lu Damga Vergisi Genel Tebliğini[3] yayımlamıştır.

Bu yazımızda,  6728 sayılı Kanunla, Damga Vergisi Kanunda yapılan değişikliklerin uygulamasına ilişkin usul ve esaslara değinilecektir.

2 - DAMGA VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

6728 sayılı Kanunla, Damga Vergisi Kanunda yapılan değişiklikle,
-Bir nüshandan fazla düzenlenen kağıtlardan yalnızca bir nüshası vergiye tabi olacak,
-Aynı kâğıtta birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi hesaplanacak,
-Aynı kağıtta asıl akit ve işlemle birlikte yer verilen pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden damga vergisi alınmayacak,
-Azami tutardan vergi alınan sözleşmeler, sadece bedelin artırılmasını nedeniyle yeni bir kağıt düzenlenmesi halinde, tekrar damga vergisi alınmayacak,
-Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihalenin iptali nedeniyle, ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi iade olunacak, ancak, sözleşmeye ait damga vergisi iade edilmeyecek,
-Kanuni süresinde düzeltme amacıyla verilen vergi beyannamelerinden damga vergisi alınmayacak,
-6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda tanımlanan kiralayanlar ile finansal kiralama konusu malların tedarikçileri arasında imzalanan sözleşmeler ve bunların teminatına ilişkin düzenlenen kağıtlar da istisna kapsamına alınmış olup söz konusu kağıtlardan damga vergisi alınmayacaktır.
Ayrıca, Yapılan düzenleme ile, Damga Vergisi Kanununun istisna hükümlerinin yer aldığı  II Sayılı Listesinde değişiklikler yapılmıştır.



2.1 - Nüshalarda Damga Vergisi Uygulaması
Damga Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin 1 fıkrasının 1 cümlesi, “Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Düzenleme öncesi, gerek nispi gerekse maktu damga vergisine tabi kağıtlar, nüsha sayısına göre ayrı ayrı aynı nispet ve miktarda damga vergisine tabi tutulmaktaydı.
Yapılan düzenleme sonrası, birden fazla nüsha olarak düzenlenen nispi vergiye tabi kağıtlarda sadece tek nüsha üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır.
Maktu damga vergisine tabi kağıtlarda ise her bir nüshadan ayrı ayrı aynı miktarda vergi alınması uygulamasına devam edilecektir.



2.2 - Bir Kağıtta Üçüncü Kişinin Akdinin Bulunması
Kanunun 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrası, aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın eklenen akit ve işlemi de ayrıca vergiye tabidir. Şu kadar ki; bir kağıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve garanti taahhüdü bulunması halinde, ayrı ayrı olmak üzere bunlardan yalnızca birinden damga vergisi alınır.”
Buna göre, aynı kâğıtta asıl akit ve işlem yanında birden fazla adi kefil ve garantör bulunması durumunda, asıl akit yanında yalnız bir kefalet ve bir garanti taahhüdü için damga vergisi hesaplanacaktır.



2.3 - Bir Kağıtta Birden Fazla Akit Ve İşlem Bulunması
Kanunun 6’ncı maddesinin sonuna, “Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.” şeklinde fıkra eklenmiştir.
Buna göre, asıl akit ve işlemle birlikte aynı kağıtta yer verilen pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden damga vergisi alınmayacak, damga vergisi asıl akit konusu işlem üzerinden alınacaktır. Ancak söz konusu taahhütler, ayrı bir kağıtta düzenlenmesi ve başlı başına bir sözleşmeye konu olması durumunda damga vergisine konu teşkil edecektir.



2.4 - Azami Tutardan Vergi Alınması Uygulaması
Kanunun 14’üncü maddesinin 2. fıkrasının 1. Cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Birinci fıkraya göre azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır.”
Buna göre, azami tutardan vergi alınan sözleşmelere ilişkin olarak, sözleşmenin diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelin artırılmasına dair yeni bir kağıt düzenlenmesi halinde, değişikliğe ilişkin bu kağıt için artan bedel nedeniyle tekrar damga vergisi alınmayacaktır.
Öte yandan, sözleşmelerin bedeli dışında ilave iş ve miktar gibi unsurlarının da değiştirilmesi halinde, değişikliğe ilişkin artan tutardan ayrıca damga vergisi alınacaktır.



3 - DAMGA VERGİSİ KANUNUNA EKLİ (1) SAYILI TABLODA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

3.1 - Tabloya Yeni Sözleşme Türleri Eklenmesi
6728 sayılı Kanunla Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün “A. Belli parayı ihtiva eden kağıtlar” başlıklı fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“7. Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden) (Binde 9,48)
8. Resmî şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri (Binde 9,48)
9. Resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmeler (Binde 9,48)
10. 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen:
a) Taksitle satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
b) Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
c) Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri  (Binde 9,48)
ç) Paket tur sözleşmeleri (Binde 9,48)
d) Abonelik sözleşmeleri (Binde 9,48)
e) Mesafeli satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
11. 7/6/2012 tarihli ve 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu kapsamında düzenlenen turist rehberliğine ilişkin sözleşmeler (Binde 9,48)
12. 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen:
a) Toptan elektrik satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
b) Perakende elektrik satış sözleşmeleri (Binde 9,48)
13. 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu kapsamında
düzenlenen:
a) Toptan doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler (Binde 9,48)
b) Tüketicilere doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler (Binde 9,48)”
Düzenleme yapılmadan önce, Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tablodaki belli parayı ihtiva eden nispi vergiye tabi akitlerle ilgili kağıtlar 6 bent halinde ayrıştırılmışken yapılan düzenleme ile bölüme, bazı işlemlere ilişkin sözleşme türleri ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu kapsamında düzenlenen farklı sözleşme türleri ilave edilmiştir.
Kanuna ekli (1) sayılı tabloda ayrıca belirtilen sözleşmeler dışındaki belli para ihtiva eden sözleşmeler, söz konusu tablonun I/A-1 fıkrası uyarınca vergilendirilecektir.
Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yer alan kağıtlardan manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgelerde, belgenin güvenli elektronik imza kullanılmak suretiyle düzenlendiği anda damga vergisini doğuran olay meydana gelmektedir. Örneğin, elektronik ortamda oluşturulan ve belli parayı ihtiva eden mesafeli sözleşmeler, taraflarca 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununda tanımlanan güvenli elektronik imza ile imzalanmaları halinde damga vergisine tabi olacak, aksi durumda damga vergisine konu teşkil etmeyecektir.



3.2 - İhale Kararlarına İlişkin Damga Vergisi Uygulaması
6728 sayılı Kanunla, Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II.Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasına “(4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.)” hüküm eklenmiştir.
Yapılan düzenleme sonrasında, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihale makamı olan kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi nedeniyle hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan ihale kararına ait damga vergisi ret ve iade edilecektir.
Ancak, söz konusu ihale konusu işlerde sözleşme düzenlenmiş olması durumunda, sözleşmeye konu işin iptali halinde dahi sözleşmeye ait damga vergisinin iade edilmeyeceği hususuna açıklık getirilmiştir

3.3 - Düzeltme Amacıyla Verilen Vergi Beyannamelerine İlişkin Damga Vergisi
6728 sayılı Kanunla Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar” başlıklı bölümünün “2.Beyannameler” başlıklı fıkrasının (b) bendine, “Vergi beyannameleri:” ibaresinden sonra gelmek üzere “((f) bendi dahil olmak üzere, beyanname verme süresi içerisinde düzeltme amacıyla verilen beyannameler hariç)” şeklinde parantez içi hüküm eklenmiştir.
Buna göre, aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannameler dahil, kanuni süresinde düzeltme amacıyla verilen vergi beyannamelerinden damga vergisi alınmayacaktır.



4 - DAMGA VERGİSİ KANUNUNA EKLİ (2) SAYILI TABLODA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

İstisnalara İlişkin Düzenlemeler
Yapılan değişiklikle aşağıda belirtilen sözleşme, kağıt ve taahhütler damga vergisi istisnası kapsamına alınmıştır.
-Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile yatırım fonlarının kuruluşlarına, pay devirlerine, sermaye artırımlarına ve süre uzatımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar,
- Okul idareleri ile öğrenciler veya veliler arasında düzenlenen sözleşmeler,
-Sigorta sözleşmeleri dışındaki kağıtlar da asıl akit ve işlemle birlikte yer alan belli parayı ihtiva eden sigorta yaptırma taahhütleri ile bireysel emeklilik, gruba bağlı bireysel emeklilik, işveren grup emeklilik sözleşmeleri,
-6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında bankaların yanı sıra aracı kurumların taraf olduğu ya da bunlar aracılığıyla yapılan söz konusu fıkra kapsamındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlar,
-Finansman şirketlerince kullandırılan kredilerin devrine ilişkin düzenlenen kağıtlar,
-Gayrimenkul yatırım fonlarının münhasıran gayrimenkul portföylerine ilişkin alım satım sözleşmeleri ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmeler,
-Damga vergisinden istisna olan kira sözleşmelerindeki kefalet şerhleri ve teminat taahhütleri,
-Sahipliğe dayalı kira sertifikasının yanı sıra Sermeye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen yönetim sözleşmesine, vadeli alım satım dahil alım satıma, ortaklığa, eser sözleşmesine dayalı farklı kira sertifikası türlerine göre düzenlenen kâğıtlar ve kira sertifikaları ödemeleri ile bunların teminatlarına ilişkin olarak düzenlenen her türlü kâğıtlar,
-Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım mallarına ilişkin olarak Yatırım Teşvik Belgesi sahibi yatırımcılarla bu malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kağıtlar,
-Münhasıran yatırım döneminde Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kağıtlar,
-Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kağıtlar,
-Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kağıtlar,
-Devlet yardımları hakkında kararlarla belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kağıtlar,
-4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu ve aynı Kanunun uygulamasına ilişkin yayımlanan genel tebliğler ile düzenlenme zorunluluğu getirilen taahhütnameler,
-6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında ödeme hizmeti sağlayıcısı ile ödeme hizmeti kullanıcısı arasında düzenlenen tek seferlik ödeme sözleşmeler,
-Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik olarak düzenlenen kağıtlar ile 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik düzenlenen kağıtlar,
-Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin düzenlenen kağıtlar ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla düzenlenen kağıtlar,
-Ülkemiz tersanelerinde her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına ilişkin düzenlenen kağıtlar,
-Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının münhasıran girişim sermayesi yatırımları ile ilgili düzenlenen sözleşmeler ile bu sözleşmelere ilişkin düzenlenen diğer kağıtlar,
-Sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının kredili alımı, açığa satışı ve ödünç alma ve verme işlemleri ile ilgili olarak aracı kurumlar ile yatırımcılar arasında düzenlenecek sözleşmeler,
-İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınmasına ilişkin düzenlenen kağıtlar ile bu alımlara yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmet alımına ilişkin düzenlenen kağıtlar.

İbrahim Ercan



[1] 9/8/2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
[2] 11/7/1964 tarih ve 11751 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
[3] 28/9/2016 tarih ve 29482 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Devamını Oku…